26 Şubat 2016 Cuma
SARA
'Ol' diyecek ilk sözcüğü bulamadım güzelim. /
Beni büyüledin. /
Mehdi'nin yataklısı. /
Amir'in gözdesi. /
At hırsızlarının, /
Hasır döşeklerdeki sevgilisi. /
Sende cehennemi düşlüyorum ben /
Açan çiçekleri değil. /
Çağlayanları, /
Şırıldayan suları değil. /
Sen öyle tatlısın ki /
Ve öyle baş döndürücü /
Şu karanlık olmasa /
Işığına kapılmazdım. /
Gecede pervane devi gibi /
Deli olup çırpınmazdım. /
Işık gözesi gibi parıldayışın, /
Dolunayın, ak tepelerin, /
Geçitlerin olmasaydı; /
Icaza'da şehir bağışlayan /
Kör dilencin olmazdım. /
Seni Kazvin sultanının kucağından aldım. /
Bedir'de resulu koruyan melekler /
Seni kıskanırlar. /
Madras'taki madrabazlar /
Nazına pey sürdüler. /
Hazar'daki kalpazanlar /
Altın ordular, şu cihandaki uğrular /
At üstünde seni arıyorlar. /
Mısrayimli güzelim, /
Yalnız senin için, senden geçerim. /
Ey suların huzur veren sesi /
Ey tepelerde çalan birlik borusu /
Zındıkların sır olduğu kovuklar /
Ey Sara için vurulan gonglar /
Onu benden alamazlar. /
O karanlığın çığlığı /
Ölümün ölümüdür. /
Işığın tanrısal güzelliği /
Kutsanmışlığıdır. /
Yavaşça sönümüdür güneşin /
Can'ın canlanışında. /
Sara'm. /
Hay'y olanım. /
'Ol' diyenim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder