28 Şubat 2016 Pazar

MATRİKS

Peru'da peri çok olduğu için o adı vermişler dedi. Sen dedim İsabey'deki teyzeme selam söyle diyen adam değil misin. Aa nereden hatırladın dedi. Kamboçya'dan hani Kızıl Kmerler ceset kemirirken canımı kurtarmıştın. Sonrada aya gitmiştik. O kadarda değil dedim. Yemin dedi. Senin zengin bir arkadaşın varmış. Hemen sözünü kestim varsıl de şuna. Senin varlıklı bir arkadaşın varmış Almanya'daki akrabanı ziyarete gittiğinde tanışmışsın John Hansen onun zepliniyle gitmiştik. Yalan konuşma dedim. Olur mu dedi İkinci Dünya savaşından kalma bir zeplini varmış onun helyumla çalışan arka motorlarını roket motoruyla değiştirmiş pervanesini sökmüş burnunu Fransızların Concorde'u gibi eğmiş sanırım üç günde aya inmiştik hatta karısının doğum günüydü pasta kesip kutlamıştık. Dönüşümüz nasıl oldu peki dedim. Yaya dedi dört yüz günde sen iyice bunamışsın. Yahu dedim yaya döndüğümüz bir şeyi hatırlıyorum da o muydu bilemiyorum. Onu bırak dedi çocukluğunda düştüğün kuyunun içinde seni bulamamışlar ta Cleveland'da bir petrol rafinerisinin önünde beklerken bulmuşlar. Hatırlar gibiyim dedim kuyunun akıntısı birbirine bağlı kanallarla önce İzlanda'ya oradan da Atlantik üzerinden doğru petrol kuyularına çıkmıştı. Her şerde bir hayır vardır dedi dua etki evliliğinin muştusuymuş bu gerçi boşandın ama Melissa'dan iki çocuğun yanına kâr kaldı. Gülümsedim gelir beyannamesi vermekten başka bir işe yaramadı. Bir kahkaha attı. Katmandu'da çift hörgüçlü bir deveyle dolaşıyorduk Body Dharma çıktı karşımıza hiç unutmam toplam iki dakika konuşmuştuk yaşam tümüyle bir umut senfonisidir mutsuz ölen birini göremezsiniz insanı asıl mutlu eden onun varlığıdır bir şeye kavuşmak değildir insanı hayata bağlayan demişti güzel şeylerdi neden bunlar kalmış belleğimde doğruda sayılmaz bence. Neyse Melissa artık öbür dünyada biliyorsun değil mi. Evet dedi yalnız yaşayanlar çabuk ölüyor. Japonya hariç dedim kutuplarda tilki safarisine katılmıştık kızaktan bir Japon düştü tura tek başına katılan yaşlıca biri inanmayacaksın ama koşarak kızağa yetişti adamın seksen üç yaşında olduğunu sonra öğrendim. Evet evet Somali'de yüz doksan altı yaşında dedikleri bir kadından söz ettiler üşenmeyip gittim kadın bir şişeye sığacak kadar küçülmüş sesi cırcır böceği gibi ıslığa benziyor şöyle bir baktı ama görmediğine eminim şakayla karışık Sybile Sybile'im dedim olayın Lazarus Sendromu olduğuna eminim oradan Guyana'ya geçmiştik Steve meğer Kelebek filmindeki rolünün etkisinden kurtulamayıp orada yaşıyormuş. Yuh öldü o dedim. Evet dedi ama adam cenneti istememiş sana ne orada yaşamını sürdürüyormuş. Benimle konuştu deme sakın vururum dedim. Konuşmadı dedi lafı değiştirdi birden üstelemedim bende sıcak bayağı etkileyiciydi kalksak mı dedim. Garson geldi hesabı istedik bizimki Lidyalılar'dan kalma bir sikkeyle ödemeye kalkmasın mı. Garson şaşırdı kredi kartınızda mı yok bozuğunuz yoksa dedi. Bir kız çocuğu geldi akordeon çalan sikkeyi sormadan aldı masadan. Bizimki ardından baka kaldı. Doğallıkla hesabı ben ödedim. Kalktık. Anadolu Kavağı'na doğru yürüdük. Karmanyola dedi karşıya geçerken Mata Hari geliyor. Dansöz acayip figürler yaparak geçip gitti ama tam geçerken yanağımı öpmesin mi. Derken denizden bir timsah çıktı. Amazon'dan geliyorsun dedim. Hayır dedi Edirne'nin Meriç çayındanım çocuklar bu tarafta kalıyor da. Arkadaşım birden timsahın elini öptü yaşlılara saygı göstermek gerekirmiş. Kuyruğunu öyle çalımla sallayıp yürüdü ki timsah acayip şeyler düşünür oldum. Yamaçtaki evimize doğru sağa sola selam verip yürüdük. Köşeyi dönerken bizimkinin karısı bağırdı Napolyon, Napolyon. Josephine seni çağırıyor dedim. Hayır Pakize o dedi milliyet değiştirdi. Sesimi çıkarmadım çok şakacı biriydi. Kavşağa gelir gelmez eve doğru yöneldiler el salladım onlara. Koşarak yanıma geldi ciddi ciddi yarın Venüs'e gidiyoruz tamam mı dedi. Görmediğimiz bir orası kaldı dedim gülerek. Hayır dedi teyzem epeydir orada son kez bizi görmek istemiş. Hayra vesile olur niçin gelmeyeyim dedim. Ayağıma usulca vurdu Melissa işe gitmeyecek misin kahvaltı tabağımda yanımda. Uykumu böldüğü için kızdım ama sen ölmemiş miydin demeye de utandım. Onu bırak adını doğrumu söyledim acaba. Meryem'dir belki de. Onu da çok severim. Telefon çaldı pencereye çık diyorlar. Aaa Venüs'e gitmek için aşağıda bekliyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder