27 Şubat 2016 Cumartesi

MEDUNA

Kafesinde çırpınan küçük tavusum / Ehrimen'den korkma / O evcil bir pars. / Faslı'm benim. / Seni Seduna mı getirdi? / Ey delisi olduğum / Gizlerini bana verdin sen, bende söz verdim / Bir mezar taşı kadar sessiz olacağım. / Çiçek tarhlarındaki ayrık otu gibisin / Biricik. / Dağınık saçların ruhum gibidir. / Gözlerinin rengi bakır kadife. / Dondurur beni, içine çeker. / Onlar büyücüler. / Nar ağaçlarıyla dolu korudan / Mırıltılar geliyor. / Biri şarkı söylüyordur belki de / Meduna'm o sen misin? / Bir kuş gibi olsaydı kanatlarım / Hep sana doğru uçardım ben / Altınsı güneşime. / Ve elmas rengi sabah çiğinin / Peşinden sürüklenip giderdim, / Emel denizlerine. / Uzatırdım elimi gariplere; / Mırıldanır dururdum gaiplere / Ezgilerle, aya, gecelere. / Ve adardım kendimi bir ceylanı beklemeye / Böylece uçarak umardım ben / Senin koynuna girmeye / Vaat edilen cennete...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder