29 Şubat 2016 Pazartesi

TALES

Dil seviyi öldürür. Sessizlik iyidir. Senin bakılışın güzel. Yatıştırıcı saçların senin. Gözlerin yok edici, pınarların içici. (Hızlı teknoloji, nükleer bang ve kuiper kuşağı yok edebilir bizi.) Senin kulak uçların kimin ayeti? Dudak ülken zehrin çiçeği, gönül evim, gizil evrenim. Ağzının altında bir ben var, ruhum dokunuyor her gece. İşte dualar alayın yine geliyor, güneşin içlerinde!.. (Yapay zekaya sahip makine, büyük ve tehlikeli bir gelişme, sevda sevinçlerine düş kırıcı, onarılamayacak zarar verebilir, onlar sevgiyi ve eARTh'ı biz olmadan düşleyebilir.) Birden omuzların ürperdi işte. Parmak uçların titriyor senin. Göğsün bir ağız arıyor umarsızca. O çukur gamzen nerede, minik gökadan. Biri bekliyor orada kara bir gölge gibi. Ne yer ne içer o mağaralı ki? (Eko çöküntüler, nano teknoloji, finansal kaotizm bizi değiştirecek, bir süper volkan gibi, hızla kendini yenileyen madde, bizi süpürecek.) Aşağılarda derin bir koyak var. Tanrının bahçesi gibi. Biri yakarıyor orada, sanki hoplayıp zıplıyor. Yitti gözden nicedir. Tilki kuyruğu çamları, eğrelti otları, at kuyrukları. Bir düş gibi parlıyor, ayın ışıkları. Ayakların orman dalları, kuşlar gelip konuyor. Parmak uçlarını seven o şey nedir ki? (Bizim yerimizi klon kavgaları alabilir, yapay zekaya dikkat etmeliyiz, tanrı geri dönmeyebilir, mikro evrenlerden çekinmeliyiz!..) Biz sevişmeliyiz. Birbirimizi deli etmeliyiz!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder