29 Şubat 2016 Pazartesi

MA(o)RAL

çöl ceylanı bakışlı / ürkek ve gizemli. / insan ruhunu / alıp götüren bir şey var / bu canlıda... / * görkemin ardında / ipek kadar narin yürek / ellerde bahar kokusu / ölebilirim / ama öldürücü değil / sevebilirim ama / nasıl da can alıcı / kristal bakışlı. / kırılgan bir şey bu / gerçek mi ki... / sol yanağında ben var / Abbasiler'e götürür gibi / kaba ve hoyrat insanların elinde / bir şeyh kızı bu / yeryüzünü kavrayamamış / açların ruh evi, / çulsuzların, aşkiya ve çapulcuların / içine düşmüş / ve tavus gibi süslü, / cennet sümbülü gibi de koku yaymış / insan saraylarına / bin bir gece masalı. / dudaklarını kanatmışlar / ama hiç öpülmemiş gibi / bu nasıl olabilir ki / boynuna hançer süsü gibi / yılankavi boynuz da asmışlar / bak bu doğru / çöl ceylanı bu. / muskası da var boynunda / yürek biçimli / kurban, boyun eğecek / hep kanı içilecek / hep sevilecek bir maral gibi. / boynundan aşağı / uzayan zülüfleri / günahları mıdır / kara yazgısı mı... / * haykırmak istiyorum ben / dilini yitirmiş, bu çılgın, / kışkırtan arzuya, bu ahuya / şiddet ve cinnet içinde saldırmak istiyorum / aynaya yansıyan güzelliğin düşmanıyım ben / yeryüzü varken bu ceylana katlanamam / onu yok etmeliyim severken / ben karanlıkların içinde / vahşeti ve hiçliğinde / peşinden koşarak, onu arayarak, / onu anarak, silinip gitmeliyim. / toz olup yitmeliyim / ben onun yeryüzünü / bir güzellik aylası / bir cennet hülyası sanmasına / katlanabilir miyim / öyleyse onu severek, / pare pare ederek yok etmeliyim. / yeryüzü bir cehennem / Tanrının onu yaratmakla / bir kapris uğruna / hepimizi öldürmüş olduğunu / göstermeliyim. / ve şükran duymalıyım / bu kutsal gerçeklikten / bir şükran adına ölmeyi bilmeliyim. / ve karanlığıma dönerek inlemeyi / sürdürmeliyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder