2 Mart 2016 Çarşamba
PİLGRİM
''II. Büyük Savaş'ın, Paulus önderliğindeki SS kuvvetleri, Stalingrad'ı ateşe verdiğinde, yükselen alevlerden 65 km uzaktaki köylerde, kitap okunabilirmiş!..'
Şeytan kertenkeleleri yukarı doğru tırmanırken, büyük kırmızı leke doğuyor, empatik stres ve bataryalar kozmik gölü aydınlatınca; kortizon ırmakları, yansılar çizerek ışıldayıp, parıldıyordu.
Uzakta, siber korsanları, lityum polimer kuşaklarıyla karşı karşıya geldi ve çatışık, yay biçiminde saf tuttular. Maderia iskorpiti, kırmızı et insanlarına saldırıyor, Hunnicutt, bir düş görümü uzakta, oksidasyon mineralini iştahla parçalıyordu. Hidrojen metropolleri, uzay filikalarıyla yuvaklarından çıktı, gökadanın destroyerleri, makrometeorit ve ultragiller çarpıştılar. Üç kanatlı droneler ve siber güç botnetleri naralar atıyor, Natanz'daki uranyum, santrifüjler ve spark platformu, android ormanlarına elektronları tutun diye haykırıyordu.
Psychoneuroendocrinology.
Bizi uçuran Moore yasası geri geldi. Swype klavyesi istemlerimizi yazıyor, Dragon Dictation, Faraday etkisini gözlemliyordu. Ay gününde, Paladyum kasabaları, berilyum silolarıyla birbirine girdi. Oort bulutu, aviyonik sistemlere yüklenirken, timüs bezi, çapraz düzende Kuzey Dakota dolaylarında denize sindi. Plazmonlar, dalga kılavuzları, pozitronyum ve otologöz kondrosit implantı, görkünç biçimde silindi. Kalojen kıkırdağı, Barnard yıldızına, utkusundan ötürü çeçe sineği ziyafeti verdi.
Gama ışıkları ufuklardan dolanarak, Lindau toplantısındaki, polimer tabakalarını bir bir aradılar. Perflorohekzan, bakteriyofaj turnusolleri, gastropodlarla bir olup, Romalı Varro'yu da yanlarına alarak, faz uzayının deniz çayırlarında, turbopol seçimlerine girdi. Seçimi 'İnsan Çığlığından Ölen Balina Partisi'nin kazandığı ilan edildi. Lugones tuhaf bir düzenekle güldü. Paz, propaganda söylevinde, 'Saltık yol, periferideki şimdiki zamandır' açımını getirerek, ortalığı sakinleştirdi. Bir ışık yılı sonra 'Evrentura' gene geldi. Galyum odalarına propanol kümeleri salarak, görüm berisinde durmaksızın konuşan Mahavira'ya baktı ve mezarıma 'On yedi gen' çizilmeli diyen Gauss'u, sakınmasızca ayağa kaldırdılar.
Feynman simetrisi, Musa'nın müz salkımlarıyla, dışbükey açıda yükseldi ve üzerlerine ağan püsküllü yıldızı, yelpaze gibi açarak, Herkül takımadalarına, hınçla selam verdiler. Yonganın çapraşık pirolizi, lazer haritalama sistemleri ve derinlik sensörleri, uydu biçimine bürünüp, butnotlerin, kör bilgisayar ağlarına sarkmasını sağladılar. Pluton'un kuvvetleri, durgunluklar denizine saldırdı, siber korsanlar, acentelerin intranetine atıldı. Stuxnet solucan yazılımları devreye girdi, Sümer kuşları, baykuş ölülerini kemiriyordu derken; Kurigatzu ve tüm Babil geri çekildi. Jüt çuvallarıyla, bentik tohumlar; spionid su kurduyla, gastropodları bir kez daha vurdular...
Evrenin boşluklarında eğrisel, tiz bir çığlık duyuldu. Andromeda'yla birlikte Süt Yolu, yavaş yavaş dönmeyi durdurdu. Satan, hak tanırlığın işleri diyerek, fırsatı kaçırmadı ve Kapitol'den istediği tözü çıkarsadı.
Üç ışık yılı sonra, JLB konsorsiyumundan biri içeri girdi, söz almak için uzun süre bekledi ve teoremde özetle; ''eARTh bir cennet değilseydi eğer, bu tanrının kusuru olmalıdır'' dedi!..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder