2 Mart 2016 Çarşamba

'İNANÇSIZLARIN SAPKINLIĞINA YOL AÇAN DÖRT KİTAP'

I) 'Her insan tanrının dünyayı duyumsamak için tasarladığı bir araçtır. Günah ve sevap, iyilik ve kötülük tanımlanamaz ve düzenlenemez. Tanrı katında bir olan, her şey olandır. Hiç bir eylem, hiç bir tasım, günahla sorgulanamaz. Cennet ve cehennem, sonuçların, vargıların ve doğuşmuş olguların sorgulanması, mükafatı ya da cezalandırılmasıdır. Cehennemde ateşe verilen ve kedere boğulanla, cennetle müjdelenen ve sevinçlere garkolan hat ile tuğranın iki yüzüdür. Onlar amellerimizdir. İşler ve eylem, ya tanrının gözleri önünde yanarak soluyacak ya da cennetin gülleri arasında yaşayacaktır. Cehennem alevi tanrının kusurları, yanılsamalarıyla dolu kuramlarıdır. Tanrının çıkmaz sokaklarında yollarını yitirenler, tanrı indinde cezalandırılanlardır. O kendi kusurlarını örtemez. Son İç Çekiş Köyü cehennemimizdir. Bedenimizse tanrının evi.' ''Delhi Kitaplığı'' Açınlar Üzerine - Solomon'un Beyitleri ve Samuel'den Kıssalar. Bölüm; III Sahife; I56 II) 'Kötü insan olmamanın, şeytanca bir kibir olduğunu söylediler ve bildiler. Gerçek olan kötüdür ve o zorunludur. Biriciktir kötülük, öznesine sıkı sıkıya bağlı bir edim ve evrenin tüm algı kapılarında eşi ve benzeri olmayandır. Belirsizlik içinde yüzen, sonsuz ve soyut olan, iyilikle adlandırılandır. Elle tutulan kötülük yıkıcıdır, göz görür, kulak işitir, dil tadar. Us onu algılarken, her iki dünyada yargılanandır o... İyilik evrende hayalet gibi süzülür, gölge gibi dolaşır. Kaynağı kurumuştur ve sonsuzca çıkışı görülemez, o yokluktur. Kötülük, kusursuz bir evrenin basamaklarını tırmanır, iyilik durağandır, aldatıcıdır, yanılsamadır. Kötülük bir aynadır. Alemi ve kendimize kendimizi gösteren. O durmaksızın bize bakar ve bizim için vardır. İyilik tanrı adınadır, kötülük masumdur ve bizim adımızadır. Sonsuz ayraçların sunumu olan iyilik ve erdem tanrı indinde geçersiz olan, çıkmazlara varandır. Ölçüsü olmayan, değerin dolambaçlarında kolan vurmayandır. Kötülük bilinmeyene yolculuktur, gizin açığa çıkmasını öngören dualar birliğidir. İyilik yaratılmışın yaratılmışa, kötülük, düşünülmüşün düşünülmüşe bağışlanmasıdır. Meleksidir iyilik, kötülük ise tanrı vergisidir. Tanrının kendini sorgulamasıdır, sınamasıdır. Arayış ve kusursuz olanın yüceltilmesine yaslanış, kutsanmışçasına bir bel bağlayıştır. Devinimin en yalın biçimi yer değiştirme, en gelişmiş biçimi düşüncedir. Cehennem düşüncedir. O tasarlanmıştır. Arınmış düşünce yeni bir bedende yer bulacaktır. Ölüm ise araçtır. Cehennem bir ululama, cennet kalabalıktır.' ''Zohar Deyişleri.'' Zındıkların Laneti ve Uydurulmuş Ayetler. Kitap; I. Sahife; 448 III) 'Çıkış aramayınız. Gök suyu yaratır, su toprağı arzular, toprak insanda görünür; İnsan, tanrı olmak ister. Küçük Elif rüyasında Derviş Musa'yı görüyor. Musa bir çeşmenin başında durmuş, Elif'se testisine su dolduruyor. Testi dolduğunda, Musa, Elif'den testisini istiyor... Elif şaşkınlıkla bakıyor ve Musa; 'Susadım' diyor. Çaresiz veriyor. Musa testiyi ağzına götürürken, içinden çayırların arasına dökülen bir çeşmenin şırıltısı geliyor ve suyun başında, dünyanın en güzel kuşlarının ötüşü duyuluyor... Küçük Elif, Derviş Musa sudan içerse çeşmenin suyu bitecek, kuşların da sesi kesilecek korkusuna kapılıyor ve birden rüyasında O'na, 'İçme' diye bağırıyor... Ama o kadar bağırıyor ki, yazık ki kendi sesine uyanmak zorunda kalıyor!.. Fergana 'da, neden her güzellik yarım kalır diye insanlar birbirine sorduğunda; bu mesel anlatılırmış...' ''Ferganalı Muhittin'in Külliyatı'' Hazar (Barış) Üzerine Delta Yarenlikleri ve Kozmikomik Meseller. Sahife; 6I3 IV) 'Arzu yıkıcıdır, sonsuz koşunun kasvetli labirentlerini işaret eder. İstenci çaresiz kılan, küstah cinsel bireşim ve tekil olmaktaki usandırıcı töz, tanrının birliğini yaratır. Arzunun ulaşılmazlığı ve kestirilemez oluşu, göksel olana kavuşana dek doyurulamayacağı öngörüsü; Adem'den gelenin soyunu ve yeryüzünü göreceli kılar. Bu varsayım, üst alemde hiçliğin varlıkları olduğumuz savına tümel anlamda kaynaklık ederek, gerçekte bir tansık güdülenimi olan tinselliğin, anlaktaki duyular ötesi kimyasına aşkınlıkla ve dayanılmaz bir güç katacaktır böylelikle...' ''Bilinmeyen Kuşaklardan Aforizmalar'' Sabetay Karlukoğlu Seçkisi. Dördüncü Risale. 7. Kıta. Satır 2.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder