2 Mart 2016 Çarşamba
ASTOR
'Dünya bir eza evidir.'
Bir zamanlar Astor gezegeni derler bir yerde, nice canlılar yaşarmış. Birbirleriyle mutlu, en küçük bir kuşku uyandırmaz, incitmez, erinç içinde, sevgi, barış, esenlik dolu, sonsuz bir erdem ve güzelliğin yolunda, sürüp gidermiş yaşamları...
Ama gün gelmiş, kimi canlılarda vahşet dolu bir içgüdü, dizginsiz tamah, gemi azıya almış çalıp çırpma duygusu, kargışlanmış, ilenç ve ibret dolu bir yok etme arzusu, iğrenç, hak tanırlıktan uzak, çılgınlıkla nobranlaşmış, birbirinden bağımsız, ayrımsız ve yönü yöntemi kargaşaya bulanmış, ibran ve imansızlıkla çalkalanmış, bin bir türlü sapkınlıklar belirmiş.
Tanrı, bu önü alınmaz, sonu gelmez çılgınlıklar üzerine, yıllarca yıllar kadar yıl düşünmüş ve sonunda bir karar vermiş.
Türlerin sapkın olanlarını, çalma, öldürme, birbirini yok etme alışkanlığına saplananları ve türün öteki bireylerine eğimsiz; sevisiz, aç gözlü canavarlarla, kötücül, lanetli bir bağışıklığın içinde çırpınanları, eğreti bir sapkınlığın, düşkünlüğün içine yuvalananları diğerlerinden ayırmış...
Ve evrenin terkedilmiş bir köşesinde 'Güneş Burcu' derler bir yerde, ne sıcak ne soğuk, aldatıcı, turuncul bir iklimin pençesinde inleyen, adına 'Dunya' derler, sevinçsiz, sayınçsız bir gezegende bırakıp gidesi ve Astor'una, yaratılmışların en soylusu, o biricik, kendicil cennetine dönesi imiş...
Söylence burada bitiyor.
Tanrı, Astor canlılarına, dönüşte bir serzenişte bulunmadan edememiş ama; Cennetinizin sürmesini istiyorsanız, başka bir yerde, bu cennetin tam tersi bir yaşam biçiminin, acı, keder ve ezinç dolu benzerinin, görünmez bir ateşin içinde kavrulan ve sonsuz bir boşluğun içine savrulan, dolantılar içindeki bir 'Cehennemin' var olabileceğini, hiç bir zaman unutmamalısınız!..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder