2 Mart 2016 Çarşamba

BELLATRİX

Büyük kum denizine düşen gecede, yıldızları dölleyen övünçlerinle, göz güneşten bir parça olmasaydı eğer, onu kavrayamazdı demiştin. Az sonra yas oyunlarıyla, Füssli, Brueghel ve der Führer'den söz etmiş, ayın gölgesine girmiştin... Aşkı avlayan cadılar, Avicenna, miyelin kın ve sinapslarla el ele dolaşıyorduk. Martı tüylü Diana ve ranvier boğumları önümüze çıkmıştı. Kteneforlar parıldıyordu. Dendrit ve Siamang maymunları öpüşüyor, Merope şafak perilerini dökünüyordu. Tepede Anterior singulat korteks bölüğünün satyrleri vardı. Sarılmıştım sana... Ölümcül sepsis sayrılığın, markör ve yüzündeki omoteler keder veriyordu. 'Vizkosite, Kategorize, Reorganize alayları yuvamıza saldırmış, yerel kulübelerde yaşamak istemiyor, sonsuz hızın evrenselliğine kavuşmak istiyorduk. Gizli değişkenler tabyasına katıldık. Karbon allotropları, Fisher kalemleri, polimerler ve pencillus; şu bizim küçük kuyruklarla birlikte... Minamata ve civalarla savaşmıştık. Macintosh'un Kopenhag yorumları öncümüz olmuştu. Orbitofrontal korteks ve nöroparanoya tutsak düştüler. Zaman tersinir olduğunda; doğurandan önce doğacak olan, gecenin içinde ilerleyen gece, değişen ne pentürler, ne 'Poetry'n ne de şu göksel müziğin diye karar kılmıştık. Değişen o sonsuz bilmece, Stalker ve tapılası izleyicin sanmıştık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder