2 Mart 2016 Çarşamba
KİM
Sonbaharda, ağaçlar arasında yürüyordum. İkindi güneşinde gölgeler uzuyor, şeyler kendiliğinden kıpırdıyor, yürüyor, uçuyor ve sonra sanki solup gidiyordu.
Düşlerde gibi yapayalnız dolaşıyordum. Birden, ağaçlar arasında önümü, çaprazına kesen yolda, yalnız başına yürüyen bir kadın belirdi...
Tuhaf bir istençle yönümü değiştirdim!..
Kuru yapraklar, uzayan gölgeler ve güneşli kadın...
Film sahnesi gibiydi. Kısacık eteği uçuşuyor, kısa, leylak büklümlerini andıran saçları, usul usul savruluyordu.
Arkası bana dönüktü ve her şeyin titreştiği bu yerde, koşsam bile, yüzünü hiç bir zaman göremeyeceğimi bildim. Ama sanrı dolu bir peri masalıyla karşı karşıyaydım belki de!..
Omuzları simetri içinde inip kalkıyor, giysileri sıcak bir koku yayıyor ve uyumla salınan, çıplak baldırları, dirim dolu bir cesaret fısıldıyordu. Uçuşan yaprakların arasında, güneşten güneş bir enerji yayıyordu sanki...
Elem dolu ikindi de, gölgeler dağılırken, dişil, alabildiğine uzayıp giden ağaçlar kararıyor, umarsız ve kederli ormanın içinde, bir düş, ilahi bir tapınağa girer gibi, belli belirsiz süzülerek, yok olup gidiyordu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder